Türk varlığına düşman sayısız güç karsısında tek basına mücadele edenülkücülerin,mukavemeli çeşitli oyunlarla istenmektedir.
Ülkücüdeki iman,azim bilgi ve tecrübe yalnızca Türkiye'yi değil bütünüyle dünyayı nizama sokabilecek bir seviyedeyken bu müthiş kuvvet kendine çevrilmek suretiyle zaata uğratılmaktadır.
-Bir cezaevi idaresinin mahkumları birbirine düşürüp rahat etmesigibi-Bu sinsi ve planlı çalışma, aramıza sokulan köstebekler ile içimizde yetişen cahil dostlar vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir.
İslâm ahlakıyla ahlaklanıp, Türklük şuuruyla donanan ülkücülere davanın nihaî hedefine ulaşma azmi verilmelidir.
Günlelik işlerle oyalanacak zamana sahip degiliz.
Bizdeki muazzam gücü zayıflatmaya ve başka yönlere çevirmeyeçalışanlarakarşı ülkücü firasetini gösteremezsek Arif Nihat'ın dediği gibi ;
''Biz,buırmağın kıyısında çok bekleriz....
''Bizimle uğraşan odaklara kendi silahları ile karşılıkvermeliyiz."
Daima ülkücüler üzeribe dikkati çekerek kendilerini işiniçinden sıyırmayı dahadogrusu, iç meselelerini bizi kalkan yaparak örtmeye çalışan cemaat,parti ve diğer gruplara bizimle uğraşmaya zaman ve fırsat bulamayacaklarını bilgilendirmeliyiz.
Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim duruma bugün çare bulunmazsa yarın kurtulacak bir millet ve yükseltilecek bir devlet bulamayız.
''illim illetidim,ilim şimdi hani, kimi ili kazanıyorum.
Kağanlı millet idim Kağan'ım hani.
Ne Kağana işi,gücü veriyorum'' dememek için ülkücü kimligimizi muhafaza etme zaruriyetini su içmek,yemek yemekten daha elzem görmek zorundayız.
Alikıran baş kesen kılıkların postal gıcırtıları Anadolu'yu sararken,imanadoğuştan düşman küfür keneleri İslami bu topraklardan sürgün etmeyeçalışırken Liderimiz, Türk millerinin bekası için hak yolda geridönmemek üzere bir mücadele başlatmıştır.
İftiraya uğramış,Zulmedilmiş,Hakkı gaspedilmiş,İhanete marus kalmış,Yalnız bırakılmış,Kellesi istenmiş,AMA daima şerefini muhafaza etmiştir.
İğneyle kuyu kazarcasına emek sarfedip bir gençlik meydanagetirmiş.
''Hepiniz tertemiz bayraksınız,bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin,yeredüşürmeyin!''
talimatı verdiği bu gençlik Allah'a kulluk ,nefsehakimiyet,millete hizmet hususunda alnının akı ile imtihanıvermiştir.
Kurşun ve iftira sağanağına tutulan hareketin en olumsuz zamanlarındabilesarsılmadan ayakta duran lideri olan sayın Türkeş, Türk-İslam Ülküsünü iktidar yapmanın gayreti ile çalırken günlük palitikalara tenezzül etmemiştir.
Oy kaygısı taşımadığı için fikirleri çok geç anlaşılmış ve kabuledilmiştir.
Bataklık içinde sineklerin vızıltısı kelak incitirken onunmeseleçıkarmak yerine çözüm getirmek özelliği her zaman ihtişamla devamedecektir.
O ki''Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz herşeyden önce yüksek vasıflı Türk olmaya mecbursunuz'' diyerek kendisine gönüldaşlık ahlak yüceliğine sahip olmaları gerektiğini işaretetmiştir.
Türk milletinin kaderini ilgilendiren davanın aynı ölçüde temizi sağlam,inançlı,bilgili,yılmaz şahıslara ihtiyaç vardır.
Atalarımızın''Bir kötünün kırk mahalleye zararı dokunur'',
''Bir uyuz keçi sürüyü pisler'',
''Bir baş soğan bir kazanı kokutur'' sözlerini esas alıcak olursak ''ÜLKÜCÜYÜM'' dediği halde ülkücülük vasıflarından nasipsizlerin hareketimize verdikleri zarar idrak ederiz.
Şahısların yanlış hareket ve sözleri dava sırtına kambur olur.
Davamıza hasım bazı teşekküllerin bu gibi olumsuzlukları daima aleyhimize propaganda malzemesi olarak kullanılacaklarını da hesap edersek menfi halleri olan arkadaşlarımızın dikkatinin çekilmesinin lüzumunu anlarız.
Davanın teoriği Ocaklarda,pratiği sokaklarda yapılır.
Her ülkücü bilgi ve yaşayışındaki eksikliğini/hatasını Ocaklarda tamamlamak/temizleme koşuluyla hareket etmelidir.
Mükemmel davanın gıpta edilen ferdi olmak her ülkücü için başkasına havale edilemeyecek bir vazifedir.
Vazifedir zira ÜLKÜCÜyümdemek bazı şeyleri omuzlamak, bazı şeylerden feragat etmek anlamını taşıyan bir sözdür.
Bu sözleşme dahilinde her ülkücü imzasının şerefini muhafaza etmek mecburiyetindedir.
Ülkücü,''ÜLKÜSÜNÜN ADAMI'' olduğu zaman görülecektir ki bir güneş bütün karanlıkların gözünü kamaştırmaktadır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder